Edirne’de balya işçileri, kavurucu sıcakta günde 4 bin lira kazanıyor

Edirne‘de buğday hasadının tamamlandığı tarlalarda, bu kez balya işçilerinin zorlu mesaisi başladı. Buğday saplarının 25 kiloluk balyalara dönüştürüldüğü tarlalarda işçiler, 35 ile 40 derece arasında seyreden kavurucu sıcakla da mücadele ederek, evlerine ekmek götürmeye çalışıyor. İşçiler, balyaları taşıyıp, tarlalardan traktörlere yüklerken, aynı zamanda kavurucu sıcakla da mücadele ediyor. Balya taşıyan işçiler, zorlu koşullara rağmen evlerine ekmek götürmeye çalışıyor.

Kentte çiftçilerin buğdayda hasat mesaisinde sona gelindi. Buğdaylardan geriye kalan saplar ise tarlalarda, traktörlerde bağlı makinelerle, 25 kiloluk balya haline dönüştürülüyor.

Balyalar mevsimlik olarak bölgeye çalışmak üzere gelen işçiler tarafından traktörün çekicisine yükleniyor. Hava sıcaklıklarının 35 ile 40 derece arasında değiştiği kentte işçiler ağır balyaların yanında, kavurucu sıcakla da mücadele ediyor. İşçiler, tanesi 15 liradan balya taşıyıp, günde ortalama 4 bin lira kazanıyor.

“ARTIK ALIŞTIK”

İşçilerden İdris Zeyrek (56), 13 yaşından bu yana balya taşıdığını belirterek, “15 seneden bu yana bu köyde çalışıyorum. Torunlarımı ve çocuklarımı bu köyde büyüttüm. Her sene davet ediyorlar, yemeğimizi veriyorlar, tüm imkanları sunuyorlar.

Ben bu işe alıştım, 13 yaşımdan bu yana balya atıyorum. Bunun yanında, Uzunköprü’de çiftlikte hamallık da yapıyorum, alışığım, bu nedenle balya bize çok basit geliyor. Sıcakta tabii ki zor oluyor ama bir şekilde işimizi yapıyoruz. Kazancımız çok şükür iyi fakat bu yıl geçen seneye oranla daha az alıyoruz. Bunun balyanın fiyatının ucuzlamasından da kaynaklandığını düşünüyorum” dedi.

“EN ÇOK SICAK NEDENİYLE ZORLANIYORUZ”

Necahat Dikmen (50) de sıcak hava nedeniyle çok zorlandıklarını söyledi. Dikmen, “Balya taşımaya birkaç yıldır buraya geliyorum ama en çok zorlandığımız sıcak hava. Bu sıcaklar bizi bitiriyor. 35-40 derece sıcak altında çalışıyoruz, Allah sabrını veriyor. Günlük yevmiyemizden fazlasını kazanıyoruz. Kazandığımız para yaptığımız işe göre değişiyor” diye konuştu.

“ALIN TERİ OLMADAN PARANIN KIYMETİ OLMUYOR”

Özellikle düz ovada balya bağlamak ve taşımak çok zor ama köylü de çok yardımcı oluyor. Suyumuzu, yemeğimizi veriyorlar sağ olsunlar, her şeyimizi karşılıyorlar. Hava sıcaklığı da günden güne değiştiği için işin zorluğu da ona göre değişiyor. Bu iş için sabah 5’te kalkıyoruz, akşam yattığımız saat belli değil. Terlemeden, alın teri akıtmadan paranın kıymeti olmuyor” dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Yaşam

Yorum yapın